Bir Doğum Günü Daha

27 Şubat 1989'dan beri yakın çevremde kutlanan doğum günüm bu sene de sakin ve kazasız belasız atlatıldı. Dünya'nın dört bir yanında kutlanan doğum günüm dolayısıyla, Hawai belediyesi resmi bir açıklama yaparak bugünü bir tsunami ile sonlandırma isteklerini bana sundular. Ben de kıramadım haliyle :) CNN de olayı canlı olarak yayınlıyor.

Harbi la adamlar tsunamiyi bekliyor 2 saattir canlı yayında. Artık yarın haberlerden izleriz.

Hepi börtleks tu yu bana da :)

art

Sayfalar Bloggerdan

Blogger da sonunda sabit sayfalar sistemini getirmiş. Bir sevindim bir sevindim:) Artık "Bütün Yazılar" kısmı için özel bir sayfam var. Tey teeeeey... Hadi eller...

Ben de şuradan gördüm. Artık sabit sayfalar için daha önceki bir blog yazısına link verme devri kalktı.Güjel bir teknoloji olmuj abijim. J'li konuşunca aklıma Robinson ve Cuma geldi. Eskiden sıkı bir karikatür takipçisiydim. L-Manyak'tan Lombağa, Lombak'tan kemiğe... Güzel günlerdi be. Piyasaya çıkan karikatür dergilerine bakıyorum da... Hiç birinde bir Kemik tadı alamıyorum. Sağ kroşe ve sol sıvaz olsun, Aakanla Paati olsun, ne bileyim, Uzaylı Bahattin vardı mesela... Şahaneydi yav...

Bak dertlendim şimdi. İyisi mi açıp ansiklopedi kıvamında ciltli ciltli piyasaya çıkan seriden bendeki olanı okuyayım ve tez zamanda hepsini de tamamlayayım. Kemik için hepi topu üç cilt zaten. Bende bir cildi var. Onu da 1 kere okudum, yarıladım. Evet iyi okurum :)

Eskiden Umut Sarıkaya, kemikte yazardı, çizerdi, eğlendirirdi. Hey gidi günler hey...

Sezercik Ekollü Bayram Salağı

Bu günkü yemeğimiz başlıktan da anlışacağı üzere Sezercik ekollü konu salağı sayın seyirciler. Tarife geçmeden önce, bu yemeğin özellikle bayram dönemlerinde makbul olduğunu hatırlatırım.

Malzemelerimiz, bir adet salak çocuk ki çocuk olması kafidir salak olması için, özellikle aramanıza gerek yok... Diğer malzemelerimiz de sırasıyla, bir adet televizyon ve bayram günü televizyonda Sezercik filmi yayınlayabilecek andavallığa sahip bir yayıncı.

Evet sayın yemek yutkunları ve Şükriye Tutkunları... Bu yemeğimiz bayramlar için yapması en kolay yemeklerden. Fakat gelin görün ki malzemenin en zor tedarik edileni olan bayram günü sezercik yayınlayacak yayıncıyı bulmak... Bulursanız diğer malzemeleri bir araya getirmeniz kafi. Çocuğu pembeleşinceye kadar beklemenize bile gerek yok.

Sen kalk salak ben, bayram sabahı Sezercik filmi izle. Sonra millet para verince "ben haketmediğim parayı almam" diye trip at millete. Milletin gülmeyi ağız dışı organlarıyla devam ettirmesi de cabası...

Şimdi para versinler diye fok taklidi yapıp kırk takla atıyoruz be.. tehey yavrum hey. Evet sevgili yemek yemezler, Sezer severler, sözüm size, olum yemek yiyin, para alın! İleride çok pişman oluyorsunuz bak!

art

Arap Kıza Camdan Baktırtmaca

Yağan yağmurda ıslanamadıktan sonra ne keyfi çıkar ki hayatın. Bugün bu düşünceyle şemsiye satan çocuğu görmezden geldim.

Şimdi olaya böyle başlayınca karanlık havanın karamsarlığıyla içimi bir gaddarlık kaplamış gibi hissettim. Ama aslında yok öyle birşey be. Yağmur yağıyor, üşümüşüm, yeni doğmuş kedi yavrusu gibi ıslağım. Baktım, karşıda 2 tane çingene evladı, 16 17 yaşlarında. Beni görünce gülmeye başladılar, aha dedim yüzsüzlük yaparak perakende satış evinize kadar geldi. Tralalaylom diye sevinirken bir anda toparlandım, zira bu şimdi yapışacak bırakmayacak diye. Bir anda ciddi yüz ifademi takındım, kulağımda Norah Jones ile koşar adımlarla uzaklaşma niyetindeyim. Bir an montumdan çekti, hiç birşey demeden sıyrıldım. Geçtim karşıya bindim dolmuşa.

İşte hayat nereden nasıl baktığımıza bağlı ey muhabbet kuşlarım benim. Yağmur yağıyor, seller akıyor, peki ya Arap kızı, o da camdan bakıyor mu? Söyle Arap kızı, camdan baktığında hüznümü görebiliyor musun? Peki ya ansızın bastıran isyanımı... Aslında hiç ciddi değildim. 15 saniyelik bir olaydı bu. Geçti gitti. Ama yağmurda yürümeyi de ıslanmayı da üşümediğim sürece severim. Üşürsem mi? (midem ağrıyor olm romantikliğin sırası değil)

art

Hanım Sen Çekil Ben Hallederim


Zamazing.org deki başlığı aynen "kopyala-yapıştır"lardayım. Çok güldüm başlığa yav.

Hemen hikayeleyelim de tam olsun;

çok uzak uza uzak bir gelecekte, insan nesli tükenmiş, robotlar dünyada tek kalmış, evlenenler, ayrı eve çıkanlar falan.Hoş bir ortam oluşturmuşlar. Mahru-Z da bunlardan biri. Evlenmiş, mutlu, karısı hamile falan filan. Hiç Holivuddaki o dünyayı ele geçirip insanları yakan yok eden robotlara benzemiyor bu "Mahru-z"giller...

Sosyal mesajla bitireyoruk; robot da olsa, insan insandır.

Bana Aslanım DEME!


Aslanların günde 50 keze kadar çiftleşebildiğini bilir miydin ey okuyucu? Birine aslanım demeden önce 2 kere düşünmek lazım bence yav. Sakat işler bunlar...

-aslanım benim be...
+(iç ses: aslan? aslanlarlar günde 50 kez çiftleşebiliyorlarmış. ben, 3 ayda bir... emekliden hallice.)
-hayırdır sustun?
+(iç ses: susarım tabi anuna goym)karı lazım. (iç ses: hasiktir sesli düşündüm)
-...

Aslandan korkmak lazım. Hele hele aslan kraldan... Kral bu ne derse yapacaksın!

BBG


Hatırlar mısınız ey gönül dostları, ey bülbül kuşları, ey mart kedileri... bir dönem, evet evet bir dönem, BBG denen bir illetyus reytingus çıkıvermişti hayatlarımıza apansızın. Bir gurup insanı bir eve sokup hayatlarını bize izletiyorlardı. Heh tam da bu programın ilk döneminde BBG Eray vardı. Konuşurken gözlerini yavaşça kısan, psikopat filozof... Eskiden severdim de... Ne boş insanlarmış be. Bir kere öyle o okuduğu kitaplardaki gibi filozof olsa... Hiç BBG ye katılır mıydı? teeey yavrum hey...

İnatçı

-inatçısın işte.
+hayır değilim.
-inatçısıııın.
+hayır hiç de bile.
-inatçısın yav, zorlama.
+offff... değilim be değilim!
 

Kopi-Rayt!

Kopirayt da denmekte gerçi kendisine ama kullanım ve kıllanım koşulları sanki daha bir türkçe, daha bir bizden, senden benden geldi kulağıma ya da parmağıma...Buralarda bir yazıyı beğendiysen eşle dostla paylaşmaktan çekinme. Yok eğer, o yazının tamamımın veya bir kısmının senin olduğunu düşünüyorsan, veya içindeki bir öğenin senin olduğuna inanıyorsan, arkadaşım de ne iş? Haberleş benimle... Hacı ne iş diye sor bana. Bir sor neden diye... Belki de istemeden yaptım?! Öyle işte, aklına takılanı sor bana. Yazının altına yorum yap veya mail at. Mutluluğun resmini bulursan bana da forwardla hatta. Sahi o forward mailleri de hiç sevmem be... Ama mutluluğun resmi bir başka be cankanım... Yolla bana, forwardla... Unutma ama hemi?

Firefox güzel gösteriyor...

Bu site en iyi firefoxta görüntülenir. Evet yandaki abla kadar iyi bir şekilde görüntülenmese de, sitenin genel olarak bazı ayarları, görüntü hedeleri falan filan firefox ile daha bir cillop olmakta. Renkliler daha renkli beyazlar daha beyaz gözükmekte. Firefox evinizin tilkisi... Kullanın kulandırtın. Bu vesileyle eğer siteyi ziyaret ediyorsa pek sevgili fox-kızı Alexandra Ansgar(ki kendisi resimdeki apla)’a ve Avşar kızı Hülya Avşar’a da sevgilerimi sunuyorum. Sahi neden Avşar kızı? Yani bi Sevtap Parman’a neden parman kızı denmiyor ki? Bak merak ettim şimdi.

Portakalı saydım...

O değil de benim portakalı soyup, başucuma koymam gerekiyordu, yanlış yaptım. neyse...

kişi taze düştü.