Robotla sevişmek


Herşey onun o hafif latin havası veren, esmer tenini farketmemle başladı. Benim olmalıydı dedim kendi kendime. Efendim abi diye sordu spotçu genç, benim olmalı diye tekrarladım bir öncekinden biraz daha kısık sesle. Spotçu çocuk gülümsedi, ne gülüyorsun lan yavşak yavşak diye sorunca bozuldu. İnsanları kırmayı sevmeyen ben zerre umursamamıştım. Benim olmalıydı o. Auraydı ismi. VESTEL AURA 1000 CS...

İlk Temas

Yanına yaklaştım şöyle üstüne hafifçe bir dokundum. Çok pürüssüzdü. Olamaz böyle birşey dedim kendi kendime. Yine o sesi duydum, spotçu gençti ensemin dibindeki, yine efendim abi diye sordu. Lan dedim sen beni mi takip ediyorsun. Yok abi dedi. Ben bi ihtiyacın olursa diye buradayım. Lan dedim ensemde ne işin var? Yok abi bi işim yok dedi. Lan bir dokunmayı bile çok görüyorlar diye düşündüm. Benim olmalıydı o. Alıp eve götürmeliydim ve başbaşa kalmalıydık, burası çok kalabalıktı çünkü. Rahat olamıyorduk ikimiz de. Onun da rahatsızlığını bana karşı tepkisiz kalmasından anlamıştım. Onu incitmemek için diğer ürünlerle ilgileniyormuş gibi yapmaya karar verdim. Sırasıyla bulaşık makinesi, televizyon, ütü masası... öyle boş boş dolanıyordum, baktığım hiçbirşeye aslında bakmıyordum çünkü aklım ondaydı. Abi sen neye baktın diye tiz bir sesle yine o nefesi hissettim ensemde. Allah belanı dedim irkilerek. Olum sincap gibisin lan, bir ordan bir burdan. Duyamayacağı bir mesafedeydim artık rahat olabilirdim, şunu istiyorum dedim bi yandan parmağımla işaret ederek. Kolay abi dedi. Kredi kartına 12 taksit yapıyoruz, istemeeeeem diye bağırdım. Mağazayı çınlatmıştım adeta. Peşin vereceğim parasını dedim. Siz beni ne sanıyorsunuz ki... Genç korkmuştu. Beni satış servisine yönlendirdi. Parayı verdim, montaj yarın öğlen vakitlerinde dediler. Eve gittim... İnanır mısınız heyecandan uyuyamamıştım.

Ertesi gün montaj işlemleri bittikten ve elemanları hızla kapı dışarı ettikten sonra, başbaşa kalabilmiştik nihayet. Hemen oracıkta, birbirimize sahip olduk. İnanılmaz bir deneyimdi. İlahi bir aşk gibiydi adeta. Günler haftaları, haftalar ayları, aylar da yılları böylece kovalarken, o berbat gün geldi. Bozuldu. Hemen servisi çağırdım, alıp gittiler. Benim de gözüme bu gazete haberi ilişti.

Hürriyet'e göre, 5 yıl içerisinde robotlarla sevişebilecektik. Bense gülümsedim. 5 yıl sonra robot ister misiniz deseler de, hiç birşey senin yerini alamaz auram...

"Robotla sevişmek" yazısına bir kimsecik bile yorum yapmamış!

Yorum Gönder

Çok mecburi değilse küfür etmeyin. Bir de emoysanız yorum falan yazmayın. Yazacaksanız da düzgün bir Türkçe ile yazın. Olm vallaha anlamıyorum lan!

 

Kopi-Rayt!

Kopirayt da denmekte gerçi kendisine ama kullanım ve kıllanım koşulları sanki daha bir türkçe, daha bir bizden, senden benden geldi kulağıma ya da parmağıma...Buralarda bir yazıyı beğendiysen eşle dostla paylaşmaktan çekinme. Yok eğer, o yazının tamamımın veya bir kısmının senin olduğunu düşünüyorsan, veya içindeki bir öğenin senin olduğuna inanıyorsan, arkadaşım de ne iş? Haberleş benimle... Hacı ne iş diye sor bana. Bir sor neden diye... Belki de istemeden yaptım?! Öyle işte, aklına takılanı sor bana. Yazının altına yorum yap veya mail at. Mutluluğun resmini bulursan bana da forwardla hatta. Sahi o forward mailleri de hiç sevmem be... Ama mutluluğun resmi bir başka be cankanım... Yolla bana, forwardla... Unutma ama hemi?

Firefox güzel gösteriyor...

Bu site en iyi firefoxta görüntülenir. Evet yandaki abla kadar iyi bir şekilde görüntülenmese de, sitenin genel olarak bazı ayarları, görüntü hedeleri falan filan firefox ile daha bir cillop olmakta. Renkliler daha renkli beyazlar daha beyaz gözükmekte. Firefox evinizin tilkisi... Kullanın kulandırtın. Bu vesileyle eğer siteyi ziyaret ediyorsa pek sevgili fox-kızı Alexandra Ansgar(ki kendisi resimdeki apla)’a ve Avşar kızı Hülya Avşar’a da sevgilerimi sunuyorum. Sahi neden Avşar kızı? Yani bi Sevtap Parman’a neden parman kızı denmiyor ki? Bak merak ettim şimdi.

Portakalı saydım...

O değil de benim portakalı soyup, başucuma koymam gerekiyordu, yanlış yaptım. neyse...

kişi taze düştü.