Gol be gol!


Yıllardır futbolcuların süperötesi gol sevinçlerini görüp imrenmişimdir. Kesinlikle yandaki sevinç bunlardan biri değil, en başından söyleyeyim :) Sırf gol attıktan sonra sevinebilmek için futbolcu olmak isterdim, o kadara kadar yani. Gol attıktan sonra sözde arkadaşlarına yumruk atıyormuş gibi yapanlar mı dersin, bebek sallıyormuş gibi yapanlar mı... Bir aralar timsah yürüyüşü denen olay vardı ya... Çok süper hadiselerdir. Hele hele samba yapanlar...

Futbolun güzelliği burada yatıyor...diye düşünürdüm. Taki sevincin dozunu kaçıranlar, olayın bildiğin bokunu çıkaranlar olduğunu bilmeden önce. Takım ruhu yazımda bunun biraz daha değişik versiyonunu gözlemlemiştim de... Buna benzer bir olayın Türkiye'de gerçekleşeceğini hiç düşünememiştim. Böyle rezalet görülmedi başlığıyla habere konu olan Antalyaspor - Diyarbakırspor maçı, olayın Ohannes ilçe sınırlarında gerçekleştiğini düşündürüyor. Hatta üstüne bir de Yarra Yering şarabı içersek... Dokunmayın keyfimize.

Olayı kısaca özetlemekte fayda var, Veysel, Necati sen ne taşhaklı adammışın be abi deyip attığı gole seviniyor... Hacı herşeyi anladım da niye iyice tutuyorsun? Hayır elin değer, hemen çekersin falan da... Gariptir, bir de Hürriyet foto-galeri yapmış. Seksi resimler için tıklayın.

Veysel: (iç ses: gol oldu lan, vallaha Necati gol attı, fırsat bu fırsat) goooooool...
Necati: Gooo... ohooo?!? ohoool?

Tabi böyle bir diyalog muhakkak yaşanmadı da, sanki yaşanmış gibi bir hava esti burada, monitörlerin başında.. Gözler hakemde sayın seyirciler, aman aman o da ne! Orta hakem yan hakemi düdüklüyor sayın seyirciler...

Necati gol attığına bile sevinememiştir vallaha billaha. Hayır işin kötü yanı, adam bundan sonra bilerek kaçırır da ya...

Ya da bir ihtimal daha var (o da ölmek mi deeeeeeersiiiiiiiiiiiin, TRT TSM grubundan geldi sayın seyirciler) Necati'nin de hoşuna gider ve bir nevi doping etkisi gösterir?!?

"Gol be gol!" yazısına bir kimsecik bile yorum yapmamış!

Yorum Gönder

Çok mecburi değilse küfür etmeyin. Bir de emoysanız yorum falan yazmayın. Yazacaksanız da düzgün bir Türkçe ile yazın. Olm vallaha anlamıyorum lan!

 

Kopi-Rayt!

Kopirayt da denmekte gerçi kendisine ama kullanım ve kıllanım koşulları sanki daha bir türkçe, daha bir bizden, senden benden geldi kulağıma ya da parmağıma...Buralarda bir yazıyı beğendiysen eşle dostla paylaşmaktan çekinme. Yok eğer, o yazının tamamımın veya bir kısmının senin olduğunu düşünüyorsan, veya içindeki bir öğenin senin olduğuna inanıyorsan, arkadaşım de ne iş? Haberleş benimle... Hacı ne iş diye sor bana. Bir sor neden diye... Belki de istemeden yaptım?! Öyle işte, aklına takılanı sor bana. Yazının altına yorum yap veya mail at. Mutluluğun resmini bulursan bana da forwardla hatta. Sahi o forward mailleri de hiç sevmem be... Ama mutluluğun resmi bir başka be cankanım... Yolla bana, forwardla... Unutma ama hemi?

Firefox güzel gösteriyor...

Bu site en iyi firefoxta görüntülenir. Evet yandaki abla kadar iyi bir şekilde görüntülenmese de, sitenin genel olarak bazı ayarları, görüntü hedeleri falan filan firefox ile daha bir cillop olmakta. Renkliler daha renkli beyazlar daha beyaz gözükmekte. Firefox evinizin tilkisi... Kullanın kulandırtın. Bu vesileyle eğer siteyi ziyaret ediyorsa pek sevgili fox-kızı Alexandra Ansgar(ki kendisi resimdeki apla)’a ve Avşar kızı Hülya Avşar’a da sevgilerimi sunuyorum. Sahi neden Avşar kızı? Yani bi Sevtap Parman’a neden parman kızı denmiyor ki? Bak merak ettim şimdi.

Portakalı saydım...

O değil de benim portakalı soyup, başucuma koymam gerekiyordu, yanlış yaptım. neyse...

kişi taze düştü.