Tecavüzden Kaçamıyorsan Sevk Al!

23 Nisan haftasında (daha doğrusu hafta sonunda) çocuklar gibi şen, clubbeer'lar gibi (gibisi fazla ya) uykusuz ve bedevi kadar talihsizdim. Muğla'da askerlik yapan çocukluk arkadaşının evci çıkışını kutlamak amacıyla, aldık onu götürdük otele, yer misin yemez misin...

Dur la dur, hemen heyecan yapma,kötü birşey yok. Arkadaşın arkadaşının (ki artık hepimizin arkadaşı) oteli varmış. Evet hayırlı arkadaş, canım arkadaş, can arkadaş ve papaz eriğim benim diye sevmek istediğim, altın battaniyelerde yatırmak istediğim, gül yüzlü arkadaşlarımdan biridir artık kendisi (hemen menfaatçi olduğum düşünülmesin yav, çocuk fena kafa dengi bir insan evladı). Varsın oteli olsun; varsın hanları, hamamları, sarayları olsun; bir tatlı dil ne biliyim bir alt dudak /ver bakıyım bi alt dudak/ olmadıktan sonra hiç bir işe yaramaz ne o oteller, ne de o mis gibi leylaklar (sararıp solmak üzere yapraklar, sıradaki şarkı bu yazıyı okuyanlara geliyor o zaman: "ada sahilleri") a dostlar. Neyse, laf dallanıp budaklanmadan özetlemek gerekirse; 1 adet askerde olan 15 senelik arkadaş var, bir adet 3 4 kişilik arkadaş grubu ve bir adet de arkadaşın ailesi var. Ziyaret grubu bunları içermekte. Eh 3 4 arkadaş'ın öznesi olduğu cümlenin dolaylı tümleci(yükleme nerede sorusu sorularak bulunur) tatil olursa macera yaşanmaz da ne olur?

Dolu dolu 3 gün geçirdik açıkçası. Bütün maceraları anlatmaya kalkarsam ohooo işimiz var. Ben sizler de üzerinde düşünün, benim yaptıklarımı yapmayın diye öğüt niteliğinde olarak kendi tecavüz hikayemi anlatacağım. Blog ismiyle müsemma ciddiyetimden yana şüpheniz varsa, şimdiden söyleyeyim, fiili bir durum söz konusu değil ama ben, teyzemin zihninde tecavüze uğradım. (acele etme anlatacağım)


Herşey cumartesi akşamı, "ulan zaten yarın gidiyoruz, bu akşam iyice eğlenelim" diye gittiğimiz ormanda ateş böceklerinin çiftleşmelerini incelemek üzerine Animal Planet vari araştırmalar ve tartışmalar yapmamızla başLAMA tabi ki deli. Ne ormanı, ne ateş böceği. Gittik ordaki bir klaba. Orası dediğim yer Fethiye bu arada. Turistik bir mekan olduğu için fuck demeden dolaşanı deli zannedip karakola çekiyorlar bu arada. Giderseniz rezil olmayın diye söyliyim dedim, FAK diye okunuyor hıhı evet. O gece de 3 4 üniversitenin öğrencileri böyle kalabalık gruplar halinde bildiğin dağdan inen kurt sürüleri gibi inmişler Fethiyeye. Ürperdik ananıniyolay ye ye. Gözünüzde canlansın diye söylüyorum, normalde sezon dışı olduğu için pek kalabalık olmayan o cadde, epey doluydu, clublarda göt-göte dans ettik(daha doğrusu millet etti, ben o ara kız kesmekle meşguldüm). Bi ara Jennifer Connelly'yi görünce ass-to-ass diye bağırdım ama kafayı çevirdi, bozuldu belki de o günleri hatırlattığım için.

Neyse baboli, ortamda böyle zibilyon çeşit insanı var, böyle kaşarı mı dersin(yav kızı kollektif olarak yediler amcaoğlu yav. Hatta bir ara herkes yiyince, mekanın hizmeti sandım, hani bir votkaya 1 kalça lobu kavrama promosyonu falan), tango yapanı mı dersin, gayları mı dersin(neyseki yanımızda fazla gaydırmadılar)... Ortam çok fena özetle. İçersi boğucu bir sıcak, terli insanlar ve DEMET AKALIN... Zaten o kalabalıkta eğlenebilen biri değilim, DEMET AKALIN da sağolsun tuzu biberi oldu eğlencemizin. Toz pembe hayaller vardı, pembesi gitti tozu kaldı?! WTF olm nasıl şarkı sözü lan bu? Şarkı sözünü de geçtim, nasıl altyapı nasıl müzik lan bu? Neyse neyse... Özetle müzikler bomboktu.

Ortamda herkesten sıyrılan, herhangi bir kategoriye giremeyen teyzem vardı bir de. Kategoriye giremediği için hızlı hızlı söyleyeceğim, bir kerede anlamaya çalış, kendisi; ingiliz emeklisi, sarhoş ve histerik, abazan ve 60larında ama hayat dolu(!), hatta çok dolu bir turist teyzemdi. Gece boyunca civardaki tüm erkeklerin üstüne atlamaya çalıştı. Kimisine kıçını sürtmeye çalıştı. Olmadı elletmeye çalıştı kendini. Evet kollektif oynuyordu, evet takım oyununda başarılıydı fakat gol atamayan Güiza gibiydi teyzem. Sürekli bir reddedilme ve cevap alamama hadisesi içinde, kendini müziğe kaptırmaya çalışan, zaten nasıl olsa şarkının sözleri de anlamayan ve bu bakımdan şanslı da sayılabilecek ortam zavallısı bir yaşlıydı.

Böyle böyle, ben meraklı gözlerle ihalenin kime kalacağını eğlenceyle izlerkeeeeeeeeen...(hikayenin devamını üç aşağı beş yukarı tahmin edersiniz zaten...)

Yok la yok dur böyle bitirmemeliyim, sonra sabah uyandığımda 60larında bir kadının yatağında olduğumu falan düşüneceksiniz, yok valla yok öyle bir şey. Şimdi düşündüm de öyle bir şey olsa ne yapardım diye, arüüüüüü... Allah düşmanıma vermesin. Ya da versin ibnelere de akılları başlarına gelsin. Muhtemelen ellini öper (başıma koymak kaydıyla tabi), helallik diler, kaçar adımlarla dünyayı terkedip Mars'ta yaşardım.

Evet evet orada elimi kurtarmaya çabalıyorum!

What the fuck ever* (turistik mekan dedik, lütfen), teyzem ortamda gezerken, bizim masayı boş görmüş olacak ki (sarhoş olduğunu bundan anlamıştım zaten, zira hap kadar masada 4 mont, 6-7 vodka vardı) bana nazikçe içkimi buraya koyabilir miyim işareti yaptı (ya da ben öyle yaptığını sandım, şu an düşünüyorum da... İngilizlerde masayı göstermek acaba beni masaya at erkeğem mi demek? hem masaya at ne lan? Şu İngilizler ne acayip millet azizim), ben de misafirperver bir tavırla OK deyip msn de (Y) yapınca çıkan el işaretinden yaptım. Karı kesin bundan gaza geldi... Neyse bu bi yerlere gitti, bi ara gözden kayboldu, tamam dedim, 1 bardak içki de bedavaya geldi. Ulan nelerin hesabını yapmışım vay be. Karı benim hesabımı yapmış ben hala 1 bardak vodkadayım. Te allam ya. Ben çok safım beni yerler derken ciddiydim. Hem de GAYET CİDDİ!

Neyse teyzem oynaya zıplaya, ceylan gibi seke seke geldi yanımıza, masamıza... Başladı dansetmeye, bana bakıyor bir yandan da. Ve onu ziyarete gittiğim gül kokulu, nur yüzlü, cihan fatihi asker arkadaşım, nasıl olduğunu anlamadan itti beni tabureden. Lan 3 saniyede kendimi ayakta, taş gibi hatunların olduğu koskoca kılapta, 60lık bir hatunla dans ederken buldum, inan bana tam filmlik bir hadiseydi yav. Hayır bir de yapışkan bir de yapışkan olmaz böyle bir varlık. Ben elimi çekmeye kurtarmaya çalıştıkça o bana daha çok yapışıyor. Hayır, kadın o yaşına rağmen güçlü de, karıyla grekoromen hariç her tarzda güreştim ki elimi kurtarıyım diye yav. Zaten kadının istediği de grekoromendi ya, verilmiş sadakam varmış.

Durum bir ara öyle bir çıkmaz aldı ki,karı eteğini kaldırıyor falan, hala seksi hareketler yapma çabasında, te allam yav. Nasıl olduysa -ki güzel Allah'ımın bir hikmetidir bu- teyzem bir ara arkasını döner gibi oldu. Hava almaya çıkarmış gibi, götün götün ilerlemek suretiyle teyzemin karşısından kaçtım anında. Bu mucize de hala Allah var mı yok mu diye tartışanların suratına çarpar artık!

Gecenin sonunda, elimde Hangover'vari bir fotoğraf kaldı ki, bir ben var benden içeru! Korkunun fotoğrafı diyorum ben, vallaha korktum lan. Hani derler ya, tecavüz kaçınılmazsa zevk almaya bak diye, hah işte ben anında sevk alıp teyzemin karşısından kaçmayı yeğledim.

* What the fuck ever, güzide Türkçemizden pek şahane bir ifade olan "neyse"nin İngilizce karşılığıdır.

Tecavüzden Kaçamıyorsan Sevk Al! yazısına 1 yorum yardırılmış.

10 Temmuz 2010 23:56

neyse buradan reklam veriyorsun ya sevgili yorumcu şahıs. sevdim seni :) hakikatten bu yazının altında yaşlı olgun hikayeleri linki vermek... bambaşkaymışsın!

Yorum Gönder

Çok mecburi değilse küfür etmeyin. Bir de emoysanız yorum falan yazmayın. Yazacaksanız da düzgün bir Türkçe ile yazın. Olm vallaha anlamıyorum lan!

 

Kopi-Rayt!

Kopirayt da denmekte gerçi kendisine ama kullanım ve kıllanım koşulları sanki daha bir türkçe, daha bir bizden, senden benden geldi kulağıma ya da parmağıma...Buralarda bir yazıyı beğendiysen eşle dostla paylaşmaktan çekinme. Yok eğer, o yazının tamamımın veya bir kısmının senin olduğunu düşünüyorsan, veya içindeki bir öğenin senin olduğuna inanıyorsan, arkadaşım de ne iş? Haberleş benimle... Hacı ne iş diye sor bana. Bir sor neden diye... Belki de istemeden yaptım?! Öyle işte, aklına takılanı sor bana. Yazının altına yorum yap veya mail at. Mutluluğun resmini bulursan bana da forwardla hatta. Sahi o forward mailleri de hiç sevmem be... Ama mutluluğun resmi bir başka be cankanım... Yolla bana, forwardla... Unutma ama hemi?

Firefox güzel gösteriyor...

Bu site en iyi firefoxta görüntülenir. Evet yandaki abla kadar iyi bir şekilde görüntülenmese de, sitenin genel olarak bazı ayarları, görüntü hedeleri falan filan firefox ile daha bir cillop olmakta. Renkliler daha renkli beyazlar daha beyaz gözükmekte. Firefox evinizin tilkisi... Kullanın kulandırtın. Bu vesileyle eğer siteyi ziyaret ediyorsa pek sevgili fox-kızı Alexandra Ansgar(ki kendisi resimdeki apla)’a ve Avşar kızı Hülya Avşar’a da sevgilerimi sunuyorum. Sahi neden Avşar kızı? Yani bi Sevtap Parman’a neden parman kızı denmiyor ki? Bak merak ettim şimdi.

Portakalı saydım...

O değil de benim portakalı soyup, başucuma koymam gerekiyordu, yanlış yaptım. neyse...

kişi taze düştü.